14 Mart 2016 Pazartesi

HEDEF BELİRLEME VE MOTİVASYON 

 İbrahim KILINÇ
Profesyonel Öğrenci Koçu 
biyosunum@gmail.com

Motivasyon nedir? İnsan davranışlarının temelini ihtiyaçlar oluşturur. İhtiyaçlar insanı harekete geçiren itici gücü oluşturur. Bu güce motivasyon denir. Motivasyonu sağlayabilmek için öncelikle motivasyonun önündeki engellerin kaldırılması gerekir.  Bu engeller; çalışmaya başlayamamak, çalışmayı sevmemek ve başka şeyler yapmayı istemektir.
Çalışmaya başlayamamanın nedeni çalışılması gereken dersi veya konuyu sevmemektir. Bu sorunu ortadan kaldırmak için; neden çalışmanız gerektiğini düşünün, hedef tespiti yapın, çalışacağınız konuyla ilgili, ilginizi çekecek sorular çıkarın ve bunlara cevap arayın, dersin veya konunun sevebileceğiniz bölümlerini düşünün.
Çalışmayı sevmemenin en büyük nedeni çalışılacak dersi veya konuyu anlamamaktır. Bu sorunu çözmek için; çalışılacak olan ders veya konuyu anlayabileceğiniz kaynaklardan çalışın, hedefinizi parçalara bölün, hedefinize ulaştığınızı hayal edin, grup çalışması yapmayı deneyin.
Başka şeyleri yapmayı istemek çalışmaktan verim alamamaktan kaynaklanır. Verim alamamanın nedeni ise öğrenilenlerin günlük hayatta gerekliliğine inanmamaktır. Plansızlık ve bahanelere takılıp kalmak da bu sorunu oluşturur. Bu sorunu ortadan kaldırmak için; öğrendiğiniz bilgilerin sınavda karşınıza çıkacağını düşünün, sorumluluğu ele alın, hayatınızla ilgili kararlar almayı bahanelerle engellemeyin.
Kendinize bir hedef belirleyin.  Bu maç yaparken gol atmak, hedeflediğin okulu kazanmak olabilir. Ya da hedef Türkçe’nin tüm sorularını doğru yapmak olabilir. Yani amaç, ulaşılmak, gerçekleştirilmek istenen bir hedef noktasıdır.
Peki, hedef belirlemek neden önemlidir? Hedefler sizi sonuca götürür. Başarmak için, çalışmanın gereği görünür bir hedef olmalıdır.
   Hem Fransa’dan İngiltere’ye hem de İngiltere’den Fransa’ya Manş Denizi’ni iki defa geçen ilk bayan yüzücü Florence Chadwick. Büyük bir ideali vardı. Catalina Adası’ndan California Sahili’ne kadar 21 millik mesafeyi yüzen ilk bayan yüzücü olmak istiyordu. Yani hedefi oldukça büyüktü ve ulaşılması oldukça zordu.  4 Temmuz 1952 günü 34 yaşında bir kadın pasifik okyanusuna dalarak Kaliforniya’ya doğru yüzmeye başladı. O sabah su vücudu uyuşturacak kadar soğuktu ve sis o kadar yoğundu ki beraberindeki tekneleri güçlükle seçebiliyordu. Köpek balıklarına ve dondurucu soğuğa hiç aldırış etmeden 15 saat yüzdü. Kıyıya yarım mil kala kendisini sudan çıkmalarını istedi, azimli yüzücü bunun nedenini şöyle açıkladı: ”Karayı görebilseydim başarabilirdim…” vazgeçmesinin nedeni ne soğuk ne de yorgunluktu. Tek neden sis yüzünden karayı  (hedefi) görememekti.
Bize düşen sisli değil net hedefler belirlemektir. Geleceğe yönelik hedefler bireye engelleri aşmamızı sağlar. Hedefler doğru olursa bireyler enerjilerini doğru ve etkin kullanabilir.
Hedefe ulaşmak için kendinize belli sorular sorun. Bir yıl sonra, beş yıl sonra, on yıl sonra nerede olmak istiyorum? Soruları sormalı. Bu soruları daha da yakınlaştırabiliriz.
Kendinizi tanımanız için hangi alanlarda daha yetenekli olduğunuzu, nelere ilgi gösterdiğinizi, gelecekte nasıl bir yaşam istediğinizi tanıyın.
Amacınızı tanıyın; okumak istediğinizin okulun özellikleri neler, ne gibi niteliklere sahip olmanız gerekiyor ve amacınıza ulaşabilmek için ne kadar çalışmaya ihtiyacınız var?
Gücünüzü potansiyelinizi tanıyın amaçlarınıza ulaşmak için gücünüzün farkına varın ve birikiminizi belirleyin. Gerçekçi ama yüksek hedefler belirleyin.
Hedeflerinizi gerçekçi biçimde tanımlayın. Gelişmeleri belirleyin. Çalışmalarınız engelleyen nedenleri belirleyin. Zamanı en iyi biçimde değerlendirmek için çalışma programı belirleyin. Çalışma zamanlarını verimli biçimde değerlendirmenizi sağlayacak öğrenme tekniklerini kullanın. Sınavda zamanı etkili biçimde değerlendirmek için sınav tekniğinizi geliştirin.
Hiçbir şey bilmiyorum. Çok eksiğim var.  Acaba yapabilecek miyim? Arkadaşlarım, ailem, annem, babam, kardeşlerim benim için ne düşünüyorlar? Başkalarının ne dediğiyle ilgili girdiğimiz bunca çabanın ne kadar boş olduğunu; sınavdan sonra daha iyi anlayacağız ve kendi kendimize belki de güleceğiz. Amaçlarımızı belirlerken disiplin ve güç gereklidir. Uyumlu ve zamanın kıymetini bilerek yaşamalıyız.
Hedeflere ulaşamamanın nedeni bahanelerdir. Bahaneler nedeniyle çocukların davrandığı gibi korkusuzca sıçramalıyız. Bunu için başarılarınızı hayal edin. Pozitif olmaya çalışın.  Hedefinize önce kendiniz inanmalısınız. Amaçlarınızdan asla vazgeçmeyin. Başaracağınıza inanırsanız hedefler eyleme dönüşür ve kişi harekete geçer. İşte o zaman, yaşam size daha fazlasını verecektir.
(*)MBA(Master of Business Administration), Profesyonel Koç, Kariyer Planlama ve Kişisel Markalaşma Uzmanı. AB Proje Uzmanı www.biyosunum.com editörü.
Anahtar Kelimeler: Kariyer, Kariyer Planlaması, Kişisel SWOT, Kişisel Markalaşma, İmaj Danışmanlığı, Hedef Belirleme, Koçluk, Kariyer Koçluğu, Akıl hocalığı ( mentoring ),  kariyer danışmanlığı (career counseling ) hizmetleri, kariyer workshopları, CEO, Girişimcilik, finans, sağlık, swot analizi, Fırsatlar, Tehditler, MBA, Duygusal Zeka, Motivasyon.

KARİYER PLANLAMA ve DUYGUSAL ZEKA (2)

İbrahim KILINÇ
13 Ocak 2016 Çarşamba 14:22
Duygusal zekâya sahip insanlar; iletişim ve yönetme becerisine sahip oldukları için başarılı olurlar. Sorun çözme becerileri yüksektir. İnsanlarla iletişimleri güçlüdür. Olduğu gibi kabul, empati yapabilirler. Kendileri ile barışıktırlar. Olaylara pozitif bakarlar.
Duygusal zekilerin genel özellikleri şunlardır. Kendi beden dilini kontrol edebilmek, başkalarının beden diline duyarlı olmak,  empati ve uzlaşmaya dayalı sinerjik ilişki kurmak, İnsanlarla olumlu ilişkiler içinde olmak,  başkalarını hesaba katmak, yüksek duygusal enerji, çalışmaya istekli olmak, iyimserlik, değişime istek duymak, kendini yönlendirebilmek,  hoşgörülü olmak, alçakgönüllü olmak, olumsuz duygularla başa çıkmak, stresle başa çıkmak, kararlılık sayılabilir.
Peki, bunun için ne yapılmalıdır dersek; birincisi kendinizi tanıyın. Duygularınızı kontrol etmeyi öğrenin. Kendinizi, kişisel özelliklerinizi başkalarına açık tutunuz. İletişim kurma becerinizi geliştiriniz. Problem çözücü olunuz. Eleştiriye açık olun ve insanlar ile ilgilenin.
Duygusal zekâyı geliştirmek için; kendinizi tanıyın. Şu soruları sorunuz. Bunun içinde ben kimim? Beni şekillendiren şey ne? Hayattan ne bekliyorum, isteklerim ne? Güçlü ve zayıf yanlarım ne? Davranışlarımı, düşüncelerimi, duygularımı belirleyen ne? Hayatta hangi rolleri üstleniyorum ve bunları hangileri gerçek?
Duygularınızı tanıyın ve onları kontrol etmeyi öğrenin. Duyguları ne kadar iyi tanırsak olaylarla başa çıkma olasılığımız o kadar artar. Kendimi nasıl hissediyorum? Böyle hissetmemi sağlayan şey ne? Bununla nasıl başa çıkabilirim? Sorularını da sorun.
Bunlardan başka kendini ve kişisel özelliklerinizi başkalarına açık tutun. İletişim kurma becerinizi geliştirin, problem çözücü olun. Eleştiriye açık olun ve insanlarla ilgilenin. Yani Mevlana’nın dediği gibi “Ya olduğun gibi görün ya da göründüğün gibi ol” lun.
Bireysel kariyer yönetim sürecinin aşamaları olarak bireyin zayıf yönlerini, fırsatları ve tehditlerin belirlenmesi gerekir.
Her insanın diğer özelliklerine göre zayıf yönleri vardır. Önemli olan hangi yönlerin zayıf olduğunun tespit edilmesidir. Güçlü ve zayıf yönlerin analizi bireylerin kişilik özelliklerine odaklanmasını gerektirmesine karşın, fırsat ve tehditlerin belirlenmesi dış âleme yönelik analizleri gerektirir. Fırsatlar dış bireyin güçlü yönlerini kullanabileceği imkan alanlarıdır. Bu fırsat alanlarının mümkün olduğunca geniş tutulmasında yarar vardır. Çünkü daha sonra alternatifler değerlendirilirken bunlar elenip bir’e düşürülecektir. Bireylerin sahip olduğu özelliklerin değerini yitirmesine neden olacak dışsal faktörlerin belirlenmesi gerekir. Örneğin bireyin uzman olduğu alanda birçok uzman yetişebilir. Bu durum birey açısından bir tehdit oluşturabilir.
Bireyin yaşamına ilişkin hedefler belirlerken dikkat etmesi gerekli en önemli husus belirlediği hedefin güçlü yönleriyle uyumlu olmasıdır.
Bireysel kariyer yönetim kapsamında; bireysel vizyonu belirleme, hedeflerini belirleme, yetkinliklerini belirleme ve meslek seçimi ele alınabilir. Altı aylık, bir yıllık, beş yıllık hedefler belirlenir ve çalışılabilir. Kendine eşine ve çocuklarına daha fazla vakit ayırmada örnek verilebilir.
Hayatımda bir gün dahi çalışmadım hepsi keyiften ibaretti.
                                                                                            Tomas EDİSON
(*)MBA(Master of Business Administration), Profesyonel Koç, Kariyer Planlama ve Kişisel Markalaşma Uzmanı. AB Proje Uzmanı www.biyosunum.com editörü.
Anahtar Kelimeler: Kariyer, Kariyer Planlaması, Kişisel SWOT, Kişisel Markalaşma, İmaj Danışmanlığı, Hedef Belirleme, Koçluk, Kariyer Koçluğu, Akıl hocalığı (mentoring),  kariyer danışmanlığı (careercounseling) hizmetleri, kariyer workshopları, CEO, Girişimcilik, finans, sağlık, swot analizi, Fırsatlar, Tehtitler, MBA, Duygusal zeka

KARİYER PLANLAMA ve DUYGUSAL ZEKA (1)

İbrahim KILINÇ
19 Aralık 2015 Cumartesi 23:58
Uzun zamandır insanların başarılı olmalarının derecesi IQ ile ölçülmektedir. Yapılan araştırma sonuçları “duygusal Zekânın “ EQ insanların kişisel ve mesleki alanda başarılı olmalarını önemli ölçüde etkilediğini göstermektedir.
Bu kendimizi ve çevremizi yönetebilmeyi kolaylaştıran, duyguları tanıma, anlama ve etkin biçimde kullanma yeteneğidir. Aristo kendini bil demiş. IQ test sonuçları ve kişilerin kariyerlerindeki başarılar karşılaştırıldığında; IQ (Entellektüel Zekâ) ,EQ (Duygusal Zekâ)dır. EQ+IQ= Bireysel Başarı demektir.
Önemli olan EQ ve IQ arasında  uygun dengenin sağlanabilmesi ve IQ-EQ'nun sinerji yaratmasıdır.
Biri diğerinin yerine asla düşünülemez. Her biri insanlarda farklı oranda vardır. Peki duygusal zekâ için gereken yetkinlikler nelerdir? Bunlar kendini tanıma (öz-bilinç), kendini yönetmek, motivasyon empati, sosyal yet yetkinlik, iletişim becerisidir.
Duygusal zekâ; kendimizle ve başkaları ile olan iletişimimizi doğrudan etkiler. Yani bir taraftan kendi gelişmemizi ve olgunlaşmamızı diğer taraftan da yeteneklerimiz ile diğer insanlarla aramızda olan ilişkileri tanımlar.
Çoğunlukla duygusal zekâ ile sezgisel zekâ birbirine karıştırılır. İçime doğdu, bu iş olacak” dedirten şey sezgisel zekâdır ve genellikle altıncı his, ön sezi ya da telepati gibi isimlerle anlatılır.
His her hangi bir şeye karşı zihinde veya bedende oluşan ve yoğunluğu yüksek olmayan bir duygusal tepkinin farkına varma işidir.
Duygusal zekâ esas olarak kişisel ve sosyal yetkinliktir.
Bireyin kendiyle ilgili farkındalığı, kişinin kendi iç dünyasını tanıması, tercihlerini yapabilmesi, sahip olduğu kaynakların ve gücün farkında olmasıdır.
Duygusal farkındalık ise kişinin kendi duygularını ve bunların doğurduğu sonuçları fark etmesi, bunları dile getirmesidir.
 Kendini değerlendirme de kişinin kendi gücünü ve zayıflıklarını bilmesi sınırlarının nereden geçtiğini fark etmesi ve bunu kabullenmesidir.
Özgüven kişinin yetkinliklerinin farkında olması ve bu yetkinliklerle değerli olduğuna inanmasıdır.
Kendini yönetme ise kişinin sahip olduğu dürtüleri, istekleri kontrol etmesi ve yönlendirmesidir.
Kişinin kendini kontrol etmesi dürtülerini ve içten gelen olumsuz duyguları kontrol edebilmesi, olumsuz duygularla başa çıkabilmesi, duygusal olgunluk açısından çok önemli bir ölçüttür.
Ahlaklı, dürüst ve tutarlı olmak güvenilirlik açısından önemlidir. Esneklik ise kişinin beklenmedik durumlara ve değişikliklere uyum sağlayabilmesidir. Bu özellik stresle başa çıkma becerileri açısından da önemlidir.
Kişinin ortaya çıkan sonuçlarla ilgili sorumluluk üslenmesi, başkalarını suçlamak yerine kendini sorgulaması kontrol açısından önemli. Bunun sonucunda kişinin amaçlarına ulaşmak için duygularını yönlendirebilmesi gelir ki bu da motivasyondur. Motivasyon sonucunda başarı yönelimi gelir. Bu bireyin mükemmellik düzeyine ulaşmayı hedeflemesi ve sürekli gelişim çabası içinde olmasıdır.
Eğer birey kurumuna bağlı ise (aidiyet duygusu) ekibinin ve kurumun amaçlarından ve hedeflerinden heyecan duyar. Girişimcilik ruhu ortaya çıkması bu fırsatları fark etmesi ve zorlukları fırsata dönüştürmesi için harekete geçmesi demektir. İyimser olunmalı buda kişiye engeller ve güçlükler karşısında amacını izlemek konusunda kararlı olmasını sağlayacaktır.
Sosyal yetkinlik olarak empati kurulmalıdır. Böylece başka insanların duygularını, ihtiyaçlarını ve kaygılarını anlayabilmeyi sağlarız. Diğer insanları anlamak; başka insanların duygularını ve bakış açılarını fark etmesi, bu konuda duyarlılık geliştirmesi ve onların kaygılarıyla, yargılamadan savunmaya geçmeden samimi olarak kabullenmelidir. Dolayısıyla başkalarını geliştirmek birlikte çalıştığı insanların ihtiyaçlarını fark edip onları becerisi ölçüsünde geliştirmesini gerektirir.
Sosyallik hizmete yönelik olmalıdır. Kişinin iç ve dış müşterilerinin ihtiyaçlarını fark etmesi, karşılaması ve onları memnun etmekten mutluluk duyması önemlidir. Kişilerin insanların davranışlarını kendi istediği yönde yönlendirebilmesi ve sonuçta istediğini zorlamadan elde etmesi gerçekleşir. Başka insanların ikna edilmesi, ilham verilmesi, heyecan yaratması ve harekete geçirmesi de önemlidir.
(*)MBA(Master of Business Administration), Profesyonel Koç, Kariyer Planlama ve Kişisel Markalaşma Uzmanı. AB Proje Uzmanı www.biyosunum.com editörü.
Anahtar Kelimeler: Kariyer, Kariyer Planlaması, Kişisel SWOT, Kişisel Markalaşma, İmaj Danışmanlığı, Hedef Belirleme, Koçluk, Kariyer Koçluğu, Akıl hocalığı (mentoring),  kariyer danışmanlığı (careercounseling) hizmetleri, kariyer workshopları, CEO, Girişimcilik, finans, sağlık, swot analizi, Fırsatlar, Tehtitler, MBA

İbrahim KILINÇ Kişisel Markalaşma Uzmanı Kariyer Koçu Profesyonel Öğrenci Koçu YAŞAM KOÇU